Eskiden, yani çoook eskiden, fotoğraf makineleri henüz
dijital değilken ve selfie çubukları hayatımıza girmemişken her şey daha mı
güzeldi ne? Ama artık her şey değişti. Flaşların hangi yönden patlayacağı belli
değil! Bir yere mi davetlisiniz? Fotoğraf tutkunu arkadaşınızla mı
buluşacaksınız? Sosyal medyanın gözleri üzerinizde. Eğer hiç fotojenik değilim
diyorsanız yaklaşın sırları fısıldayalım...
Rimeller bakışları canlı tutar. Ama elbette ki alt
kirpiklere sürmeyin, yorgun görünürsünüz. Fotoğraf çekimini bile bile giderken
takma kirpik bile takabilirsiniz. Kusursuz bir görüntü sağlıyor.
Doğal ışık her zaman en iyisidir. Ama öğlen saatlerinde
güneş tepededir ve fotojenik olmamak sizin suçunuz değildir. Günbatımına yakın
saatler ise fotoğraf çekimi için en şahane zaman dilimidir.
Göz altı morluklarına karşı kapatıcı kullanmak şart. Ama bir
de fotoğraf çekerken aydınlatıcı kullanmak var ki, tazecik bir görüntü
yaratıyor. Malzemeyi cilde iyice yaymazsanız kırışıklıkların belirginleşmesi
kaçınılmaz olur tabii...
Fotoğraf çekilmeden önce mutlaka rujunuzu tazeleyin. Rujunuz parlak olmalı diyenlere aldırmayın. Göz makyajınız ağırsa rujunuzun hafif ama taze olması daha iyi olacaktır.
Fondöteniniz cildinizle uyuşmalı, bu konuda anlaşalım. Yoksa
flaş kullanılarak yapılan çekimlerde mezarından yeni kalkmış bir ceset gibi
görünmemiz kaçınılmaz olur.
Fotoğraf çektirmeden önce 5 saniye boyunca ışığa bakın
derim. Neden mi? Hem göz bebekleriniz büyür hem de kırmızı gözlü çıkmazsınız.
Siyah kalem gözleri çerçeveler ve fotoğraflarda daha canlı
bakışlar yaratır. En yorgun gününüzde bile siyah kalem gerçek bir hayat
kurtarıcıdır. Çantanızdan eksik etmeyin.
Ve gülümseyin. Evet, yanlış duymadınız. Makyaj ve kıyafet
size zarafet kazandırır ancak asıl ışığı sıcacık bir gülüşle
yakalayabilirsiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder