Uzun ve soğuk bir kış geçirdik. Sanki her şey derin bir uykudaydı.
Ama artık uyanma vakti! Doğa bizi
kollarına çağırıyor. Belki başlarda ne giyeceğinizi bilemeyeceksiniz. Belki alerjiniz sizi yoklayacak. Belki de bahar
yorgunluğunun pençesine düşeceksiniz. Fakat yağma yok! O bahar buraya gelecek. Peki bahar yorgunluğundan kurtulmanın yolları neler?
- Hareket, hareket ve
hareket... Laf olsun diye değil, gerçekten harekete ihtiyacınız var.
Asansörleri unutun, merdivenlerle barışın. Ofiste arada bir ayaklanın ve
delirmiş gibi orta yerde tur atın. Uyanmak istiyorsanız bir nedeniniz olmalı.
Kendinize bir neden yaratın.
- Bahar yorgunluğunu
yemekle atlatın. Yeni tatlar her zaman canlılık getirir. Ama siz oburluk
benden uzak olsun mu diyorsanız? Öyleyse farklı hobiler edinin. Mutfağa girmek
yerine yeni bir kursa katılın. Deniz kenarında koşuya çıkın.
- Soğuklar gidiyor,
meyveler geliyor. Mis gibi yaz meyvelerinin tadını çıkarın. Gelsin
çilekler, gitsin kiviler... Ama en çok da balığa doymak için çabalayın.
Yemyeşil bir salatanın eşlik ettiği balık hangi bünyeyi kendine getirmez ki?
- Kalabalıklara
karışın. Bahar demek konser demek! Bahar demek açık hava etkinlikleri
demek! Yaşam enerjiniz bitmiş gibi cafelere tıkılmayın. Sokağın sesini duyun,
doğanın kokusuna kapılıp yollara koyulun. Daha iyi gelecek hiçbir şey yok.
- Baharın güzel yanlarına odaklanın.
Artık yorgan yüzü değiştirmek yok. Yağmurda bozulan saçlar, geçen arabaların
fırlattığı çamur, üşüyen eller yok. Sadece kuş cıvıltıları, yeşil doğanın
huzuru ve cıvıltılı bir yaşam var. Bu anın içinden geçecek kadar şanslı
olduğunuz için şükredin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder